Lütfen bu sayfadaki ve Kayıt ve Katılım Koşulları sayfasındaki bilgileri dikkatlice inceleyin. Kursu ve koşulları uygun bulup katılmaya karar verirseniz, ön kayıt için, katılmak istediğiniz sınıf, ad-soyad ve tel numaranızı iletisim@geoaktif.com adresine göndermeniz yeterlidir. Sonrası için sizi yönlendireceğiz.
Süre: Kürtçe Dil ve Kültür Kursumuz haftada bir defa, üç saat süreyle yapılmaktadır. İlk birkaç derste alfabe ve imla üzerinde yoğunlaştıktan sonra, normal ders döngüsüne geçilmektedir. Kurs süresi haftada 1 defa 3 saatlik ders üzerinden toplamda 108 saat, 36 ders, 9 ay olacaktır.
Hedef: Kürtçe kursumuzda öğrencinin Kürtçe okuma, yazma, dinleme, anlama ve konuşma alanlarında yetkin hale gelmesi hedeflenmektedir. Kurs sonunda ulaşılabilecek seviye her bir öğrencinin bireysel çabasına göre değişmekle beraber, 108 saatlik eğitim süresini ortalama bir performansla tamamlayacak bir öğrenci; alfabe, imla, temel okuma-yazma bilgisi, dilin belli başlı gramatik yapısını önemli ölçüde öğrenmiş olacak, ciddi bir sözcük kadrosuna sahip olacak, günlük-sosyal dilde kendisini ifade edebilecek, Kürtçe görsel ve işitsel medyayı takip edip içeriğini yine konu düzeyinde anlayabilecektir. Ayrıca Kürt tarihi, kültürü, sosyal yapısı hakkında belli bir bilgi birikimine de ulaşacaktır.
Yöntem ve Materyal: Kurs boyunca, halihazırda temel Kürtçe eğitiminde kullanılmakta olan müfredat takip edilecektir. Derslerin içeriği, okuma, yazma, konuşma, dinleme, anlama, yeni sözcük ve gramer öğesi öğrenme, cümle yapısı, cümle çözümlemeleri gibi temel dil eğitimi çalışmalarından oluşmaktadır. Temel müfredatın yanı sıra, telaffuz, deyimler, şarkı, şiir, edebiyat parçası çözümlemeleri gibi güncel dil öğeleri de belli bir düzen içerisinde öğrenciye kazandırılmaktadır.
Dil kurslarımıza katılmayı düşünen öğrenci adaylarımıza, dil eğitimin doğası hakkında bazı hatırlatma ve tavsiyelerde bulunmak istiyoruz. Bir dil kursu, bireysel sıkıntıları dağıtmayı hedefleyen hobi tarzı etkinliklerle karıştırılmamalıdır. Dil eğitiminin yoğun özdisiplin gerektiren meşakkatli bir çalışma olduğunu özellikle hatırlatmak isteriz. Bu anlamda, söz konusu 9 aylık sürenin dile giriş niteliğinde bir eğitim olduğunu, dile daha ileri düzeyde hakim olmak, dili rahat ve etkili bir şekilde konuşabilmek için önümüze en az 3-4 yıllık bir süre koymamız gerektiğini unutmamalıyız. O yüzden bir dil kursuna katılırken bu uzun süreci dikkate almak gerekiyor. Eğer bir dili öğrenmek için güçlü nedenlerimiz yoksa, kursun ikinci ayında sıkılıp bırakmamız gayet olası...
Öte yandan, öğrencinin gelişiminde kendi kişisel performansı önemli ölçüde belirleyici olacaktır. Öğretmenin yetkinliği elbette önemlidir ama unutulmamalıdır ki, öğretmen sonuçta sadece bir yol göstericidir, asıl işi yapacak olan öğrencinin kendisidir. O yüzden, haftada 1 defa ve 3 saat olan eğitim süresine ek olarak, öğrencinin de kendi başına en az üç saat çalışması, önerilen çalışma yöntemlerini eksiksiz uygulaması ve ders materyali dışında bireysel okumalarla kendisini beslemesi, hızlı ve nitelikli bir gelişim sağlayacaktır. Dil eğitimini etkileyen tüm bu faktörler iyi planlandığında, sabırlı ve özenli bir çalışmayla birlikte, kursun ilk aylarından itibaren öğrenci alışık olmadığı bir kültür evrenine girecek ve bu yeni dil içindeki macerası ilerledikçe bambaşka bir insan olacaktır...
Orta Doğu’da Arapça, Türkçe ve Farsça’dan sonra en çok konuşulan dördüncü dil olan Kürtçe, oldukça eski zamanlardan beri Mezopotamya ve Ön Asya bölgelerinde konuşulan dillerden biridir. Linguistik bakımdan Hint-Avrupa dil grubunun İrani diller dalına mensup olan Kürtçe, günümüzde Türkiye, Suriye, Irak, İran, Ermenistan ve bazı Orta Asya ülkelerinde yaşamakta olan yaklaşık 30 milyonluk Kürt nüfus tarafından konuşulmaktadır. Tarihte birkaç farklı alfabeyle yazılmış olan Kürtçe, günümüzde ağırlıklı olarak Latin ve Arap alfabeleriyle yazılmaktadır. Kürtçe’nin lehçeleriyle ilgili tartışmalar günümüzde de devam ederken, özellikle görsel-işitsel literatürde ve Kürt medyasında Kurmanci ve Sorani lehçeleri belirgin biçimde öne çıkmıştır. Kürt nüfusunun en büyük parçası (yaklaşık 15 milyon) Türkiye’de yaşamakta ve Kurmanci lehçesini konuşmaktadır. Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte yasaklanan, varlığı inkar edilen Kürtçe üzerindeki baskılar ancak 2000’lı yıllardan itibaren bir nebze hafiflemeye başlamıştır.